“Anne, anneciğim, halkların kardeşliği çok güzel bir şeydir”
Yunanistan’ın başkenti Atina’da yaşayan 23 yaşında ve iki çocuk annesi Yunanlı Elefteriya Fortulaki, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için 24 Mart 2006 akşamı bedenini ateşe verir. Aios Agios Milanos Kilisesi bahçesinde üzerine benzin dökerek bedenini ateşe veren Elefteriya, kiliseden bazı kişiler tarafından hastaneye kaldırılır. Kat Hastanesi’nden yoğun bakıma alınan Elefteriya, 27 Mart 2006 tarihinde yaşamını yitirir.
Yunanca’da “özgürlük” anlamına gelen Elefteriya, Şiwan isimli bir Kürt ile evlidir. 23 aylık Ernesto ve 13 aylık Clara isimli iki çocuğu vardır. Elefteriya ardında bıraktığı mektubunda, eylemini annesine, eşine, çocuklarına ve Kürt halkına hitap eder.
Elefteriya’nın mektubu şöyle:
“Değerli çocuklarım, güzel kızım ve oğlum, arkadaşım Şiwan, anne ve babacığım, dostlarım, bu eylem yerini seçmemin nedeni; heval Rohat da bundan bir kaç yıl önce bedenini burada ateşe vermişti. Annem bana Yunanistan’ı sevmediğimi bu yüzden Kürtçe konuştuğumu söylüyor. Anneciğim ben Yunanistan’ı seviyorum, burası benim memleketim. Kürdistan’ı da kendi yurdum gibi seviyorum. Ben Yunan dilini çok seviyorum ama ben Kürtçeyi de anadilim gibi seviyorum.
Anne, anneciğim, halkların kardeşliği çok güzel bir şeydir. Kürt halkı halkların kardeşliği için mücadele ediyorlar. Kütler anadili ve eğitim hakkını istiyor. İnsan gibi yaşamak istiyorlar. Bu nedenle anneciğim Kürdistan’ı dört parçaya bölen güçler, Kürtleri öldürüyorlar. Üniversite’de Yunan dili ve eğitimi var. Bizim devletimiz de var. Ama Kürtlerin yok. Çocuklarımız iki dili öğrenmeli, anneleri Yunan, babaları Kürt’tür. Yüzde elli Yunan, yüzde elli Kürt’tür. Biliyorum bu eylemim iyi bir eylem tarzı değil.
Tüm Kürdistan ve Ortadoğu şehitlerine selam. Bu yıl Newroz’u kutluyorum ama biraz geç, Zekiye Alkan gibi, Sema Yüce gibi, Ronahi, Berivan ve Rahşan Demirel gibi ve diğer yüce eylemlerde bulunanlar gibi. Kararlılıkları Kürt halkı ve Kürdistan’ı yüceltti. Kürtlerin tarihini büyüttü. Şehit aileleri ve Barış annelerinin ellerinden öpüyorum.”