FİLM ÖNERİSİ- Halam Geldi
Zerya Bagok
‘Her çocuk gelin bir devrim nedenidir’ demişti. Bundan yola çıkarak size genel bir istatistik vermek ve bir filmden bahsetmek istiyorum. Öncelikli olarak bir kaç duruma açıklık getirmek gerekiyor, verdiğimiz istatistikler sadece görünen yüzü her şeyde olduğu gibi bu istatistiklerde de tamamen bir doğruluktan bahsetmek imaknsızdır. Bazen her şey kapalı odaların içindeki sandıklarda saklı kalır. Bizler ne duyar ne de görürüz. İşte bizlere açıklanan istatistikler, TÜİK verilerine göre 2015’te toplam 602 bin 982 resmi evlilikten 31 bin 337’sinde 16-17 yaşındaki kız çocukları gelin oldu. Bu sayı, toplam evliliklerin yüzde 5,2’sine denk geliyor.
İller bazında çocuk yaşta evliliğin en yükkek olduğu şehir yüzde 15,3 oranıyla Kilis. Bu ili yüzde 15,2 ile Qers, yüzde 15,1 ile Agirî, yüzde 14,4 ile Mûş, yüzde 13,7 ile Niğde, yüzde 12,7 ile Bedlîs, yüzde 12,5 ile Maraş, yüzde 12,1 ile Aksaray, yüzde 11,8 ile Dîlok ve yüzde 11,5 ile Yozgat izliyor..
İstatistiklere göre resmi olarak evlenen kız çocuklarının toplam içindeki oranı son 13 yılda düştü. 2002’de tüm evlilikler içinde kız çocuklarının sayısı 37 bin 263 ile yüzde 7,3 oranında yer tutuyordu. Bu oran 2010’da yüzde 7,8’e, 2011’de yüzde 7,2’ye, 2012’de yüzde 6,7’ye, 2013’te yüzde 6,2’ye, 2014’te yüzde 5,8’e ve 2015’te yüzde 5,2’ye geriledi. Yani anlayacağınız gizli sandıklarda saklanan bir çok çocuk yaşta evlilik mevcut ve bunların çoğunluğu akraba evliliği…
HALAM GELDİ FİLMİNDE NELER ANLATILIYOR?
Kuzey Kıbrıs’ta medeniyetlerin iç içe geçtiği, birden fazla kültürün bir arada yaşadığı köylerden biri olan Akıncılar’da yaşayan Amed’li ve henüz 13 yaşındaki üç genç kızın hazin öyküsünü anlatıyor ve ülkemizin halen kanayan yaralarından biri olan, “çocuk gelinler”. Filmde eleştirilmesi gereken yönlerden biride bu çocuklardan birinin karakola gitmesi sonucu ailesinin ve kız çocukları ile evlenen sapkınların sözde tutuklanması oysa gerçeklik bundan çok uzak çoğu kez devletin haberi dahi olmadığı bu çocuk evliliklerde verilen ceza 3-10 yıl arasında değişiyor, ensesi kalın bir akrabamanız varsa para cezası ile de çıkabiliyorsunuz. Yani denildiği gibi olmuyor bu çocuklar ise çoğu zaman yurtlara alınıyor ve daha kötünün iyisi olarak bu yurtlarda yetişyor, eksik etek muamelesi ile büyüyorlar. Çocuk gelinlere dair yeterince duyarlılık gelişmediği gibi, feodal toplumda gelişen akraba evlilikleride engelli çocuklara neden oluyor bu durumda filmde işlenirken en çok etkilendiğimiz sahnelerden biri çocuk gelinlerden birinin arabaya bırakıldığı esnada okul arkadaşının (Akraba evliliğinden kaynaklı rahatsızlığı olan bir çocuk) arabanın arkasından koşarak ölmesi.
Yok edilen çocuk hayatlarına gözlerimizi kapatmak yerine bilince çıkarmamız gereken, hatta sürekli gündemde tutarak caydırıcı cezalara gidilmesi gerekiyor. Sadece bu yeterli mi peki? Tabii ki hayır her gün fiziksel olarak tecavüze maruz kalan çocuklarımız için yeni bir dünya yaratmamız şart. Sadece çalınan hayatları bile Devrim nedeni olan çocuklar olduğunu unutmadan yaşayalım.