Axin Mahir Dicle
Genç kadın kimliğini ve bunun vermiş olduğu mücadeleci ruhtan bahsettik. Biraz da bu mücadelenin nasıl gelişmesi gerektiğine vurgu yapmak gerekmektedir. Mücadelenin bir çok boyutu vardır. Mücadele yaşamın her alanında karşımıza çıkar. Ve yaşamın her alanında kadınlara yönelik saldırılar gerçekleştirilir. Bundan kaynaklı kadınlar onlara karşı gerçekleştirilen, faşizan ve cinsiyetçi yaklaşımlara karşı mücadelelerini bir gard gibi kullanmalıdır.
Mücadelenin nasıl olması gerektiğinden bahsederken bunun en güzel örneği olan Önder APO’nun gül teorisinden bahsetmek gerekir. Önder APO; “Ben Gül Teorisi diyorum. Gül üzerine düşündüm. Gül, kendini korumak için diken çıkarıyor. Bir Gülün, bir bitkinin bile öz savunması vardır. Öz-savunma için doğaya, tabiata bakmak bile yeterlidir. Bir Gül kadar bile kendimizi öz-savunmaya hakkımız yok mudur? Öz-savunma kutsaldır. Hatırlıyorum, küçükken bizim köyde ihtiyar bir amca vardı, diyordu ki, “biz kuru tahtalar gibiyiz”. Ben “bu nasıl olur?” diyordum. Bir ağaç bile kayaları delerek kök vermekte, kendini yaşatabilmektedir. Bunun kadar da mı olamıyoruz?”
İşte bizde kendimize bunu sormalıyız, böylesi, direniş, irade ve cesaretle dolu yüzyılların getirdiği bir kadın direnişi tarihimiz varken biz, bir gül kadar bile kendimizi savunamıyor muyuz?
“Bizlere ait olmayan sistemin bize verdiği korkuyu yaşadığımızı söylerken, vicdanımızın korkusundan bizi kim kurtaracaktır?” Diye sormalıyız kendimize, bize ait olmayan bir yaşamı yaşamaktansa, mücadele ile yoğrulmuş bize ait bir yaşamın inşacısı olmalıyız. Tarihsel bir mirasımız olduğu kadar, tarihsel bir sorumluluğumuz olduğunu unutmadan, düşmanımızı tanıyarak, dün düşman olanın bugün dost olmayacağını bilerek, bugün bize dost olup yarın sırtımızdan vuranların bilincinde olarak. Düşmanlığın, ihanetçiliğin adını koyarak ilerlemeliyiz yolunda. Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi “Dönen Dönsün Ben Dönmezem yolumdan” sözündeki kararlılık ile, “Benim namusum bedenim değil, ülkemdir” diyenlerin vermiş bizlere miras bıraktığı kararlılık ile yürümeliyiz zafere.