Kürt kadın gerilla direnişinin tohumu ilk olarak Koçgirî’de atıldı

,

 

Kimdi o? Bugüne kadar kadınların özgürlük özlemini sembolize eden ve onlarca fedakâr kahramanlık destanını zenginleştiren ilk kadın gerilla?

Zarife Xanim’di o. Koçgirî’de yaşayan ve 9 Haziran 1937 doğumlu olan Zarife, Kürt toplumunun ve özellikle Kürt kadınının en önemli direniş sembollerinden biri oldu. Adı “militan kadın” anlamına gelen Zarife, Kemalist söylemin “Türk süngüsünün başladığı yerde Kürtlük biter” olduğu bir dönemde eşi Alişer ile birlikte savaşa girdi. Zarife’nin direnişi, faşistlerin soykırım planlarına karşı Kürtlüğün, ama özellikle de Kürt kadınlarının direnişiyle cevap verdiğini açıkça gösterdi.

1920’lerde direnişin adı oldu ve kadınları etrafında örgütleyerek onlara direnmeyi ve mücadele etmeyi öğretti. Onun etkisi bugün hala hissedilmektedir. Zarife ve eşi Alişer’in yürüttüğü özgürlük mücadelesine sayısız şiir ve şarkı sözü adanmış, yeni doğan onlarca kız çocuğuna Kürt kadınının işgale ve soykırıma karşı direnişinin adı olan Zarife ismi verilmiştir.

Mustafa Kemal’in soykırım planları üzerine Nuri Dersimi, Alişer ve Zarife ile Hasan Hayri Bey arasında geçen bir tartışmada Zarife şöyle der:

“Hevalê min, anlaşılıyor ki hepimizin kendi doğruları var. Herkesin kendi yoluna gideceği aşikârdır. Dilerim ileride buluşacağımız yer Dêrsim’in kurtuluşu olur. Biz kendi yolumuza gidelim. Bana göre bu görüşmeleri sürdürmenin bir anlamı yok. Kim uslu durursa gelecek onun olacaktır. Daha gidecek çok yolumuz var, kalkıp gidelim.”

Zarife sadece ezilen toplumu için kahramanca savaşan ve direniş tarihine geçen ilk gerilla değil, aynı zamanda siyasi bir figürdü.

Nuri Dersimi’nin Zarife ile ilgili bir anlatısında şöyle deniyordu:

“Okuma yazma bilen bir Kürt kadınıydı ve hem politik hem de askeri bir kadındı. Alişer bir şey yapmadan önce sık sık ona sorar, fikrini alırdı. Ona sormadan bir karar vermezdi. Zarife bir savaşçıydı. Onunla birlikte birçok kadın savaştı. Onlar da silahlıydı. Çatışmalar başlamadan önce silah eğitimi aldılar ve aldılar da.”

Alişer ve Zarife’nin katliamını organize eden Nazmi Sevgen de ona olan hayranlığını gizlemiyor ve şöyle diyor:

Zarife ve eşi 9 Temmuz 1937’de Dersim yakınlarında bir mağarada işbirlikçi Reyber’in emriyle katledildi. Ama onun mücadelesi bugün Kürdistan’ın özgür dağlarında binlerce Kürt kadını tarafından sürdürülüyor. Binlerce ve binlerce kadın bugüne kadar Zarife’yi rol model alarak faşist iktidarın bugüne kadar devam eden soykırım planlarına ve Kürt toplumunun özgürlüğüne karşı direniyor.

Omzunda çapraz fişeklik ve tüfeği, yanında Heval Alişêr’i ile çekilmiş soluk bir fotoğrafı günümüze ulaşmıştır. Solgun yüzü ancak ressamların maharetiyle renklendirilir ve kimse aslını hatırlamasa da hafızalardan silinmesin diye bu siyah fotoğrafın üzerine bir yüz çizilir. Her ne kadar hafızalardan silinmek istense de o, toplumunun direniş tarihine çoktan kazınmıştır.